Franck Muller Rose Taşlı Mavi Kadran Vanguard Men v45 ETA
Franck Muller Rose Taşlı Mavi Kadran Vanguard Men v45 ETA – Franck Müller, 1958 yılında dünyaya gelmiş olup, İtalyan bir anne ve İsviçreli bir babaya sahiptir. Eğitimini saat üzerine alarak, 1980 yılında mezun olmuştur. Okulu bitirdikten sonra lüks saatlerin tamirini öğrenme şansı olmuştur. Karışık mekanizmalara sahip saatler, ilgisini çekmiştir ve kendi atölyesini kurma hayali canlanmıştır.
Kasa | 44 mm – 316L Paslanmaz Saf Çelik |
---|---|
Mekanizma | 2824 Clone Eta Mekanizma |
Hassasiyet | Kasaya Yerleştirildikten Sonra −2/+2 sn./gün |
Cam özelligi | Eta Swiss Safir Cam |
Fonksiyonlar | Top Quality 1:1 Clone Swiss Movement |
Su Geçirmezlik | 50 Metre Su Geçirmez |
Güç Rezervi | 24 – 74 Saat Arası |
Franck Muller Rose Taşlı Mavi Kadran Vanguard Men v45 ETA
1984 yılına gelindiğinde, Türbülon kol saati tasarımıyla tüm dikkatleri üzerine toplamıştır. 1991 yılında ürettiği farklı saatler ile adı Avrupa ve Amerika’da da yankılanmaya başlamıştır. 1992 yılında artık kendi markası olan Frank Müller kurulmuş olup, saat satışları yapmaya başlamıştır. Farklı bakış açısı sayesinde, Müller hiç denenmemiş olanı denemekten çekinmiyordu. Sofistik ve zarif tasarımlarıyla kendini kısa sürede sektöre kabul ettirmiştir. Müller için saat tasarlamak, bir hayali yaşarken bilim, sanat ve tarihi birleştirmek olacaktır. Franck Müller; markasını kurarken tek hayali dünyaya bir yapıt bırakmak olup, asla para kazanayım, çok zengin olacağım gibi bir mantıkla kurmamıştır. Aksine onun hayali gerçekleşmiş olup, bu firmanın babadan oğula devreden bir miras şeklinde kalmasını hayal etmektedir. Kendisi ailesinden çok varlıklı olduğu için firmasını kendi zevki için açtığını söylemek yanlış olmaz. Genellikle tasarladıkları saatler beyaz altın kaplama olmak ile birlikte Müller’in imzası sayılan ilginç şekilde yazılmış sayılarla hayat bulur.
Saatlerin şıklık detayları ile göz doldurması, rakipleri arasına Müller markasını da ışık hızıyla taşımayı başarmıştır. Gösterişten uzak, ince bir zevkin ürünü saatlerin yansıttığı tek şey asalettir. Her türlü kombinle, gönül rahatlığıyla bu saatleri rahatça kullanabilirsiniz. Müller’in teknik dehası İtalyan modacı Cavelli’nin ince zevkiyle buluşunca, ortaya alıcılara sadece bir saatten fazlasını vermeyi başarmış gibi duruyorlar.
Koleksiyonun en gözde parçası Crazy Hours modeliyle, saat ekranındaki sayıların standart düzen şeklinde değil, aksine karmaşık bir şekilde yazıldığı dikkatleri çekmektedir. Bu özellik dahi, Müller’in ince dehasını, çizginin dışına çıkabilme cesaretini ama bunu yaparken de esprili ve ciddi bir dili bir arada kullanma yeteneğini gösteriyor. Crazy Hours bir saat değil, adeta bir sanat eseri gibi günümüzde birçok kullanıcının bileklerinde hayat buluyor. Başarı da tabii beraberinde koşar adım gelerek Müller gönüllere taht kuruyor.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.